Elazığ’da meskeninde eşini bir öteki şahısla gören başkomiser, tabancasıyla şahsı vurarak öldürmüştü. Olayın akabinde eşi F.K.’nın sözleri ortaya çıktı.
Olay, 05.09.2025 tarihinde Çaydaçıra Mahallesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edilen bilgiye nazaran Başkomiser M.K. öğlen vakti konutuna geldi. İçeri giren M.K., içeride Orhan Ö. (44) ile karşılaştı. Bunun üzerine çıkan arbede sonucunda, başkomiser belinden çıkardığı silahla tekraren ateş etti. Orhan Ö. olay yerinde hayatını kaybetti. Haber verilmesi üzerine olay yerine sıhhat ve polis grupları sevk edildi. Olay yerinde hayatını kaybeden şahsın cansız vücudu, otopsi yapılmak üzere Fırat Üniversitesi Hastanesi morguna kaldırıldı. Gözaltına alınan ve nöbetçi mahkemeye sevk edildin başkomiser birinci başta isimli denetim kararı ile hür bırakıldı lakin akabinde savcılığın itirazı üzerine tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Olayın akabinde başkomiserin eşi F.K.’nin sözleri ortaya çıktı
F.K. tabirinde, “Cep telefonu benim adıma kayıtlıdır ve yaklaşık olarak 10 yıldır kullanmaktayım. Ayrıca adıma kayıtlı rastgele bir telefon numarası yoktur. M.K. benim resmi nikahlı eşim olur. Yaklaşık 5 yıldır evliyiz ve bu evlilikten 3,5 yaşında bir tane çocuğumuz bulunmaktadır. Eşim M. K. Elazığ Vilayet Emniyet Müdürlüğü’nde Başkomiser olarak vazife yapmaktadır. Eşimle ortamızda şubat ayından ailevi meselelerden kaynaklanan bir uyuşmazlık vardı. Ben bu süreçte ‘ferida kahrol’ kullanıcı ismi ile Twiter hesabı üzerinden bu platformda bir şahıs ile tanıştım. Bu kullanıcı hesabı bana aittir. Tanıştığım şahsın Twiter kullanıcı ismi ‘serdar Gökhan’ dır. Benden sormuş olduğunuz bu şahısla alakalı eşimle sorunlu olduğumuz devirde şahısla ortamızda duygusal bir bağ oluştu. Fakat bu şahısla yalnızca 1 kere temmuz ayında Elazığ Kentköy parkında yüz yüze görüştüm. Kendisi görüştüğümüz bu müddet zarfı içerisinde bana ismini Serdar Gökhan Öztürk olarak söyledi. Bekar ve askeri işçi olduğunu, Tunceli’de vazife yaptığını söyledi. Bu şahısla konuşmalarınız daima Twiter isimli toplumsal medya aracılığı ile oldu. Kendisinin bende numarası muhakkak yoktur. Eşimle aram düzeldi. Bu süreçten sonra bu şahısla konuşmadım” dedi.
“Aramızda ki bağlantıyı bitirmek üzere ikamete aldım”
F.K., “04.09.2025 günü bana Twiter hesabı üzerinden ‘Elazığ vilayetine geleceğim, cezaevinden yeni çıktım’ biçiminde bildiri atmış. Ben bu iletisi sabah saat: 07.30 sıralarında gördüm. Ben bu bildiriye karşılık neden geliyorsun diye karşılık yazdım. Daha sonra ben Twiter üzerinden sesli arama yaparak bu şahısla konuştum. Bu şahsa ben memnunum görüşmeyelim halinde konuştum. Şahıs bana ‘Evin oraya gelirim, konuşmamız lazım’ dedi. Ben de dışarıda görüşmemizin riskli olacağını söyledim ve meskende görüşelim dedim. Bu şahsa ben temmuz ayında konutumun pozisyonu göndermiştim. Oradan konutumun adresini biliyor. Bu şahısla görüşmemin gayem bu işin olmayacağını ve aramızdaki görüşmeyi sonlandırmamız gerektiğini yüz yüze söylemekti. Ben oğlum Göktuğ’u kreşe bırakmak için saat 08.30 sıralarında ikametten çıktım. Ben meskenden çıkarken eşim M. konuttaydı. Oğlumu kreşe 60 BH 717 plakalı aracım ile bıraktım. Oğlumu bıraktıktan sonra yeniden araç ile ikametime geldim. Eşim işe gitmişti. Bir mühlet tam saatini hatırlamamakla birlikte ismini Serdar olarak bildiğim şahıs bana Twiter üzerinden ‘Geldim, binanın önündeyim’ formunda ileti attı. Ben de bunun üzerine ikamet kapısını açtım. Serdar bina kapısından içeri girerek ikamet kapısına geldi, kapıda ben kendisini karşıladım. Aramızdaki alakayı bitirmek üzere konuşmak için Serdarı ikamete aldım. Meskenin mutfak kısmına oturduk” diye konuştu.
“Mutfaktan ekmek bıçağını aldı”
Eşinin telefonla 2 yahut 3 kere aradığını lakin telefonu görmediği için karşılık veremediğini aktaran F.K., “Eşim çoklukla beni çocuğun kreşte çekmiş olduğum görüntüleri atmam için arar. Görüntü atmadığın için muhtemelen merak ettiği için tekraren aramış. Benle Serdar ortasında konuşma devam ettiği esnada ikamet kapısı çaldı. Kapıyı geriden kilitlemiştim. Kapı dürbününden baktığımda eşimin kapıda olduğunu görünce bunu Serdara söyledim. Serdar bunun üzerine ‘Bana kumpas mı kurdunuz, ikinizi de gebertirim’ dedi. Zil sesi kısa bir müddet sustu. Serdar mutfaktan ekmek bıçağını aldı. Serdar bıçağı alınca ben hole çıktım. Holde banyonun yanında bulunduğum esnada Serdar başı ile bana vurdu. Benim başım bu anda kanadı. Daha sonra Serdar bana bir tekme attı. Ben bu şahsa sakin ol, eşim gelirse ben onu bir mazeret ile balkon kısmına alırım ben de o ortada kaçarsın dedim” formunda konuştu.
“Şahsın kanlar içinde yere yığıldığını gördüm”
F.K. sözünün devamında, “Bu sırada zil yeniden çaldı. Kapının çalması üzerine Serdar girişe sol tarafta ikametimizin art kısmında bulunan giyinme odasına gitti. Burada kapının ardına saklandı. Elinde o anda bıçak vardı. Ben ikamet kapısını açtım. Eşim M.K. bana kapıyı neden açmıyorsun, telefonuna neden yanıt vermiyorsun, yüzüne ne oldu halinde sorular sordu. Ben de eşime başımı kapıya çarptığımı endişelenecek bir şey olmadığını söyledim. Daha sonra eşime sen balkona geç ben sana bir kahve yapıp getireyim bir arada kahve içelim dedim. Ben kahve yaparken eşim de mutfakta oturuyordu. Kendisi ile çocuğumuzla ilgili konuşuyorduk. Bu konuşmamız yaklaşık 15 dakika sürdü. Ben mutfakta iken eşim mutfaktan çıktı. Bu giyinme odasının kapısı neden kapalı diye sordu. Bunun üzerine ben de eşim M.’nin gerisinden gittim. Eşim giyinme odasının kapısını açınca Serdarı gördü. Ben eşime yanlış manaya ortamızda bir şey yok, yalnızca konuşmak için çağırdım dedim. Serdar ve eşim ortasında tartışma başladı. Çabucak akabinde Serdar, eşim M.K. yanlışsız bıçak ile atak yaptı. Bun gördüm. Eşim bir yandan da uzakta dur sen gelme biçiminde telkinlerde bulunuyordu. Eşim ve Serdar ortasında bir arbede yaşandı. Ben bu sırada olduğum yere çöktüm ve ağlamaya başladım. Daha sonra 2 yahut 3 el silah sesi duydum. Serdar isimli şahsın kanlar içinde yere yığıldığını gördüm. Eşim bana 112 ‘yi arayarak bilgi vereceğini söyledi. Ben bu sebeple 112’yi aramadım. Ben kaygıdan bu şahsın bulunduğu odaya hiç girmedim. Bir süre sonra olay yerine polis grupları ve 112 takımları geldi. Ortadan ne kadar müddet geçti hatırlamıyorum, olayın şoku içerisindeydim. Benden sormuş olduğunuz Orhan Ö. isimli şahsı tanımam. İkametime gelen şahsı Serdar Gökhan Öztürk olarak biliyorum” dedi. – ELAZIĞ
About The Author
